Benzinli Motorlarda Hava-Yakıt Oranı Nedir ve Neden Önemlidir?
Karbüratör: Karbüratör Teorisi
Karbüratör, ‘Karbürasyon’ prensibi ile çalışan hidro-mekanik bir cihazdır. ‘Karbürasyon’ terimi, benzin yakıtının daha ufak parçacıklara bölünmesi anlamına gelir. Bu, yanma sürecinde yanmaları için hava ile karışmalarını sağlar. Karbüratör, yakıtın atomize bulunmasına ve buharlaşmasına yardım eder ve onu değişen oranlarda hava ile karıştırır. Bu, otomotiv motorunun değişen gereksinimlerine makul en makul bir hava-yakıt payı sağlar.
Buharlaşma, yakıt durumunu sıvıdan buhara (ısı ile) değiştirdiğinde meydana gelir. Bununla birlikte, yakıtın mekanik parçalanması gerçekleştiğinde atomizasyon meydana gelir. Karbüratörün rolü burada devreye giriyor. İdeal olarak, bir karbüratör, tamamiyle buharlaşmış yakıt ve hava karışımını motorun emme manifolduna makul miktarda geçirmelidir. Yüksek derecede buharlaşma elde etmek için üreticiler sistemlerinde ısıtmalı emme manifoldları ve/veya sıcak noktalar kullanırlar. Ayrıca, sıkıştırma stroku yüksek sıcaklık ve tazyik oluşturur. Böylece, yakıtın tamamiyle buharlaşmasını sağlamak için ek sıcaklık sağlar.
Bir Karbüratörde Hava-Yakıt Oranı Nedir?
Karbüratörün ana işlevi, yakıtı hava ile kusursuz bir miktarda karıştırmaktır. Bunu motorun hız ve yük koşullarına göre yapar. Teorik olarak, en makul karışım 15 kısım hava ve 1 kısım benzin yakıtı içerir. Böylece 15:1 hava-yakıt oranını sağlar. Ancak karbüratör her vakit en makul hava-yakıt oranını tutarlı bir halde sağlayamaz. Bu, havaya göre fazla miktarda yakıtla sonuçlanır. Bu nedenle, mühendisler daha sonrasında Benzinli Motorlardan daha iyi verim elde etmek için Yakıt Enjeksiyon sistemlerini tasarladılar.
Her vakit 15:1’lik bu kusursuz hava-yakıt oranını elde etmek gerekir. Bunun nedeni, karışımdaki havanın yakıtın tamamiyle yanması için gereksinim duyulan oksijeni sağlamasıdır. Hava oldukça azsa, yanma için kifayetsiz oksijen sağlar. Bu, yanmamış yakıtın egzoz borusunu salmasına ve boşa gitmesine niçin olur. Fazla hava varsa, daha oldukça oksijen sağlar. Bu, güç yitirilmesine yol açan yavaş ve gayri muntazam yanmaya niçin olur.

Karbüratörlü Motorda Hava-Yakıt Oranının Önemi:
Hava ve yakıt, yanmanın gerçekleştiği muhtelif oranlarda karışır. Motor çabalama koşulları, değişen hava-yakıt oranı/karışım aralığını gerektirir. Bu aralığın sınırları yanmanın alt ve üst sınırları olarak bilinir. Alt sınır ağırlıkça 7-10 kısım hava ile 1 kısım yakıt arasındadır (7:1 – 10:1 – varlıklı karışım), bu da motorun rölantide çalışması için zar zor yeterlidir. Üst sınır, ağırlıkça aşağı yukarı 19-20 kısım hava ile 1 kısım yakıttan oluşur (20:1 – yoksul karışım). Ortalama bir ‘seyir’ operasyonu, 15:1 ile 17:1 içinde en makul bir hava yakıt oranına gereksinim duyar.
Maksimum güç ve süratli hızlanma/sollama elde etmek için motorun ‘zengin’ bir karışıma ihtiyacı vardır. Ağırlıkça aşağı yukarı 12-13 kısım hava, 1 kısım yakıttır (12-13:1 hava yakıt oranı). Ayrıca, soğuk bir motoru çalıştırırken, ‘choke’un sağlamış olduğu varlıklı karışıma gereksinim duyar. Ancak, en oldukça yakıt ekonomisi elde etmek için motorun 16:1 ila 17:1 gibi daha yoksul bir hava-yakıt oranına ihtiyacı vardır. 19-20:1 hava yakıt oranı, birtakım karbüratörlerin sağlamış olduğu ‘Ultra Yalın Karışım’ olarak bilinir. Ancak bu karışım yavaş ve gayri muntazam bir halde yanar. Böylece güç kaybına niçin olur.
Bu nedenle, modern bir karbüratör, motorun değişen çabalama taleplerini karşılamaya yönelik makul oranlarda hava-yakıt karışımını kendiliğinden sağlamalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular?
Karbüratörde buharlaşma ne vakit meydana gelir?
Cevap: Buharlaşma, yakıt durumunu sıvıdan buhara (ısı ile) değiştirdiğinde meydana gelir.
Karbüratörün rolü nedir?
Cevap: İdeal olarak, bir karbüratör, tamamiyle buharlaşmış yakıt ve hava karışımını motorun emme manifolduna makul miktarda geçirmelidir.
Karbüratörde Hava-Yakıt Oranı nedir?
Cevap: Teorik olarak, en makul karışım 15 kısım hava ve 1 kısım benzin yakıtı içerir. Böylece 15:1 hava-yakıt oranını sağlar.