Connect with us

Gündem

Anne baba rızası: Cennete götüren kestirme yol

Halil KILIÇ
DİB Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı

    قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: رِضَى الرَّبِّ فِي رِضَى الوَالِدِ، وَسَخَطُ الرَّبِّ فِي سَخَطِ الْوَالِدِ.    

“Allah’ın rızası, anne babanın rızasında, gazabı da anne babanın gazabındadır.” (Tirmizi, Birr ve Sıla, 3.)

Mekkeli müşrikler, Hz. Peygamber’e ve Müslümanlara yönelik saldırılarını iyice arttırınca Allah Resulü (s.a.s.), şehrin ileri gelenlerini İslam’a davet etmek ve desteklerini almak amacıyla Taif’e gitmişti. Ne var ki Taif halkı, hidayet mesajına kulak tıkamışlar; Hz. Peygamber’i ve yanında bulunan Zeyd b. Harise’yi taşlamışlar, yollara attıkları dikenlerle ayaklarını kan revan içinde bırakmışlar, pek çok ağır söz söyleyip hakaretler etmişlerdi. Bu elim hadiseden sonra Mekke’ye dönüşte karşısına çıkan Cebrail’in, Taif’in başına dağları geçirip ahalisini helak etme talebini geri çevirmiş; bu halde bile onların hidayetini düşünmüş ve onlara beddua etmemişti. (İbni Hişâm, Sîre, II/60-63). Ama gelin görün ki âlemlere rahmet olarak gönderilen ve hayatı boyunca bedduayı ağzına almamaya çalışan Hz. Peygamber (s.a.s.), söz konusu anne baba hakkı olunca meselenin ehemmiyetine vurgu yapmak, bu konuda ihmalkârlık yapılmasını önlemek adına şu ağır sözleri sarf etmişti:

“Yazıklar olsun! Bir kez daha yazıklar olsun! Ve bir kez daha yazıklar olsun!” ‘Kime yazıklar olsun ey Allah’ın elçisi?’ diye sorulunca Hz. Peygamber (s.a.s.) şu cevabı vermişti:

“İhtiyarlık zamanlarında anne-babasından birine yahut her ikisine yetişip de (kendilerine gereken hürmeti göstermediği için) cennete giremeyen kimseye…” (Müslim, Birr, 9.)

Bu hadiste geçen ve “yazıklar olsun” diye çevirmeyi uygun gördüğümüz “ ” tabiri meşhur muhaddis ve Buhari şârihi İbn Hacer’e göre rezil rüsva olma anlamında bir nevi bedduadır. (İbn Hacer, Fethu’l-bârî, I/124.) Bu ifade, beddua anlamına geldiği gibi anne babaya iyilik ve ihsanda bulunulmadığı için cenneti kaçırmak suretiyle gerçek manada rezil rüsva olma anlamına da gelmektedir. Nitekim anne babaya hürmet gösterip onların rızasını kazanan, Yüce Allah’ın da rızasını kazanacak ve ebedi mutluluğa kavuşmuş olacaktır. Ancak anne babasının kadr ü kıymetini bilmeyip onların rızasını kazanamayan, Yüce Allah’ın rızasına da nail olamayacak ve cennetten mahrum olmak gibi büyük bir hüsrana duçar olacaktır. Bundan dolayıdır ki Hz. Peygamber (s.a.s.) “Allah’ın rızası, anne babanın rızasında, gazabı da anne babanın gazabındadır.” buyurmuştur.

Yüce Allah ise Kur’an-ı Kerim’de “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle.” (İsrâ, 17/23.) buyurmak suretiyle hem anne babaya söylenecek en ufak incitici bir söze bile müsaade etmemiş hem de anne baba hakkını, kendisine kulluk edilmesinden hemen sonra zikrederek onlara hak ettikleri değeri vermiştir. Esasında insanın, kendisini yaratan Allah’ı inkâr etmesi, O’na başka varlıkları eş koşması (şirk) Allah nezdinde ne kadar kötü bir tutum ise dünyaya gelmesine vesile olan, büyütüp yetiştirilmesinde sayılamayacak kadar emekleri olan anne babasına hürmetsizlik ve itaatsizlik etmesi de aynı şekilde kötüdür ve her iki tutum da nankörlüktür. 

Dinimizde anne babaya verilen değer, ayetlerde ve hadislerde açıkça görülmekle birlikte Allah’a itaat her şeyden ve herkesten önce gelmektedir. Bundan dolayıdır ki Hâlik’a isyan konusunda -anne baba da dâhil- hiçbir mahlûka itaat olmaz. Bu ve benzeri hâller dışında imkân dâhilinde anne-babaları kıracak ve üzecek her türlü söz ve davranıştan uzak olunmalıdır. Zira biz Müslümanlar olarak inanmayan babasına bile “babacığım” diye hitap eden (Meryem, 19/42) nezaket timsali Hz. İbrahim’in (a.s.) milletindeniz; yaşlı anne babaya bakmayı Allah yolunda cihattan daha faziletli gören (Buhari, Cihad, 1; Müsned, XI/102) Hz. Muhammed’in (s.a.s.) ümmetindeniz. Bu itibarla herhangi bir konuda haksız olsalar bile evladın anne babasına küsmeye, onlarla irtibatını koparmaya hakkı yoktur. Ne var ki çoğu kez anne babayla evlatlar arasında incir çekirdeğini doldurmayacak meseleler yüzünden küslükler olabilmektedir. Evlatlar genelde “Bana az, kardeşime çok verildi.”, “Ona alındı, bana alınmadı.” gibi parayla ve malla ilgili dünyalık konularda böylesine tavırlar sergileyebilmektedirler. Fakat evlatların göz ardı ettikleri husus şudur: Sırf dünyaya gelmelerine vesile olmaları, anne babanın hukukunu gözetmeyi ve onlara hürmet göstermeyi zorunlu kılmaktadır. Şayet anne baba, çocukları arasında ayırım yapar veya onlara gerektiği gibi annelik babalık yapmazlarsa elbette bu davranışının hesabını Yüce Allah’a verecek ve ahirette evlatlarıyla hesaplaşmak zorunda kalacaklardır. Ancak onların bu yanlış tutumu evlatlara da yanlış yapma hakkı tanımamaktadır.

Üzülerek belirtmemiz gerekir ki günümüzde yaygınlaşmaya başlayan uygulamalardan biri de anne babaların, evlatlarına en çok ihtiyaç duydukları düşkünlük çağlarında evlatların, “Meğer vefa İstanbul’da bir semt adıymış!” ifadesini haklı çıkaracak mahiyette bir vefasızlık yaparak onları kendi başlarına bırakmaları veya huzur (!) adı verilen evlere terk etmeleridir. Hazine dolu bir sandığın üstünde oturup da o sandığı açmadığı için yoksulluk çeken kişi nasıl içler acısı bir hâldeyse yaşlanmış anne babasını yüzüstü bırakıp Allah’ın rızasından mahrum olan kişinin hâli de aynıdır. Bu kişiler, dünyalık geçici hazları önceleyip anne babalarını kendi hâllerine bırakmakla, kendilerine altın tepside sunulan cennet anahtarını reddettiklerinin ne yazık ki farkında değillerdir.

İşte bu hakikati unutmayalım diye günde beş defa kıldığımız namazda “Rabbenâ” dualarını okuyarak “Rabbim, beni, anne babamı ve bütün müminleri bağışla.” diye onlar için niyazda bulunuyoruz. Namazında bu niyaza yer vermesine rağmen anne babasını yalnız ve kimsesiz bırakarak cennet yoluna bariyer koyan bir müminin, hiç şüphesiz önce imanını sonra ahlakını daha sonra da namazını gözden geçirmesi isabetli olacaktır.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Anne babanın rızasını almak, Rabbin rızasını ve cennete giden yolu kolaylaştıracaktır.

2. Anne babadan yüz çevirmek ve onları kendi hallerinde çaresiz bir şekilde bırakmak tıpkı kendisini yaratanı inkâr etmek gibi büyük bir nankörlüktür.

Kaynak: Diyanet Haber

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Davut Türkoğlu: Hizmet Sektöründe Yapay Zekayı Pulkon ile Entegre Ediyoruz

Pulkon, sunduğu yenilikçi çözümlerle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Güvenlik, istihdam ve entegre tesis yönetimi alanlarında geliştirdiği hizmetlerle, iş dünyasına modern ve akıllı çözümler sunuyor.

Başarısının temelinde, 10 yılı aşkın sektörel deneyime sahip uzman ekibi ve ileri teknoloji odaklı vizyonu bulunan Pulkon, en güncel trendleri takip ederek fark yaratıyor. Güvenlik, istihdam ve tesis yönetimi alanlarındaki akıllı çözümleri sayesinde, hem yerel hem de uluslararası müşterilerinin güvenini kazanmayı başarıyor.

Şirketin başarısının arkasındaki isim Davut Türkoğlu, “Yapay zekâ sadece teknolojik bir gelişim değil, aynı zamanda iş yapış şeklimizi dönüştüren bir güç. Pulkon olarak, bu dönüşümün iş dünyasında yarattığı değişimi en iyi şekilde değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Pulkon, yalnızca yerel pazarda değil, küresel arenada da varlık göstermek için çalışmalarını sürdürüyor. Şirketin vizyonu, yenilikçi hizmetlerini dünya çapında sunarak sektörde öncü bir konum elde etmek.

Teknolojik çözümlerle desteklenen hizmetleriyle öne çıkan Pulkon, yapay zeka tabanlı sistemler ve entegre hizmet anlayışıyla müşterilerine maksimum verimlilik sağlamayı hedefliyor. Güvenlik, istihdam ve tesis yönetimi alanlarında geliştirdiği çözümler, işletmelere değer katıyor.

Davut Türkoğlu, Pulkon’un sunduğu hizmetlerin önemine vurgu yaparak, “Pulkon Güvenlik Hizmetleri, deneyimli kadrosu ve yapay zeka destekli analiz sistemleri sayesinde tehditleri önceden tespit ederek riskleri minimize ediyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl bir işletmede şüpheli aktiviteleri belirleyen sistemimiz, büyük bir maddi kaybın önüne geçti. Pulkon İnsan Kaynakları, iş ve işçi eşleştirme sürecinde yapay zeka destekli algoritmalar kullanarak doğru yetenekleri en uygun pozisyonlarla buluşturuyor. Bu sayede bir teknoloji firması, sadece iki hafta içinde ihtiyacına uygun yazılımcı ekibini oluşturdu” dedi.

Ayrıca Pulkon Entegre Tesis Yönetimi Hizmetleri, enerji tasarrufu ve operasyonel verimlilik konularında çağdaş çözümler sunuyor. Türkoğlu, “Bir otel grubu için sunduğumuz tesis yönetimi hizmetleri, operasyonel süreçlerde mükemmeliyet sağlarken misafir memnuniyetinde %25’lik bir artış kaydedilmesini sağladı” ifadelerini kullandı.

Yolculuğuna yerel bir firma olarak başlayan Pulkon, küresel bir marka olma hedefiyle ilerlemeye devam ediyor. Müşteri güvenliği, operasyonel verimlilik ve memnuniyet odaklı yaklaşımıyla modern iş dünyasına değer katan Pulkon, 2026 yılının ilk çeyreğinde uluslararası pazarda genişlemeyi planlıyor.

Continue Reading

Gündem

Bağımsız Kamu Sendikaları Platformu Kuruldu!

Ankara’da bir araya gelen 11 sendika, kamu çalışanlarının hak kayıplarına karşı ortak mücadele etmek amacıyla Bağımsız Kamu Emekçileri Platformu’nu kurduklarını duyurdu.

Kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik ve sosyal hak kayıplarına dikkat çekmek amacıyla bir açıklama yayımlayan BAK-SEN, BİZİM SEN, DEB-SEN, DES, EĞİTİM SÖZ SEN, HEP-SEN, LİYAKAT SEN, SAY-SEN, ÜNİ-PER-SEN, TÖBSEN ve TÖS sendikaları, yıllardır çözülemeyen sorunlara çözüm üretmek ve gerçek sendikacılık anlayışını güçlendirmek için güçlerini birleştirdi.

Platform adına yapılan açıklama şöyle; 

Basına ve Kamuoyuna,

Yaşadığımız süreçte, memurların başta ekonomik kayıplar olmak üzere ciddi hak kayıpları yaşadığı ortadadır. En son yapılan maaş zammında da görüldüğü üzere, memurlar yoksulluk sınırında yaşamaya zorlanmaktadır. Daha da vahim olan ise, iktidarın bu durumu sözde sendikalar üzerinden, özünde ise iktidarın arka bahçesine dönüşmüş yapılardan faydalanarak gerçekleştirmesidir.

Bizler, bu ülkenin üreten, halkını ve vatanını seven, Cumhuriyet değerlerini sahiplenen ve halkın refah içinde yaşamasını isteyen sendikalarız. Sendikaların görevi, üyelerinin mesleki, sosyal, özlük ve ekonomik haklarını savunmaktır. Ancak gelinen noktada, özellikle siyasi aidiyetler üzerinden sendikacılık yapanlar, halkın üreten gücünü sefalet yaşamına mahkûm etmenin bir aracı olarak kullanılmaktadır.

Ayrıca, tüm iş kollarında memurların yıllardır kemikleşmiş ve bir türlü çözüme kavuşturulamayan sorunlar yaşadığı açıktır. Bizler, aşağıda isimleri yer alan sendikalar olarak, kamu emekçilerinin kalıcı hale gelmiş sorunlarının çözümü ve bundan sonra yaşanabilecek sorunlara karşı ortak bir irade oluşturmak, gerçek sendikal mücadeleyi büyütmek amacıyla bir araya geldik. Ankara’da yaptığımız toplantı sonucunda, İlkeli Birliktelik ışığında Bağımsız Kamu Sendikaları Platformu adıyla bir platform kurduğumuzu ilan ediyoruz.

Ayrıca belirtmek isteriz ki, bu ülkede işçiler, emekliler, memurlar ve hatta işsizler birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Dolayısıyla platformumuz, tüm emek kesiminin sesi olacaktır.

Saygılarımızla,

BAK-SEN, BİZİM SEN, DEB-SEN, DES, EĞİTİM SÖZ SEN, HEP-SEN, LİYAKAT SEN, SAY-SEN, ÜNİ-PER-SEN,TÖBSEN, TÖS

BAĞIMSIZ KAMU EMEKÇİLERİ PLATFORMU YÜRÜTME KURULU

Continue Reading

Gündem

FETÖCÜ Erkan BOZKURT SIRRA KADEM BASTI

FETÖ ile ilgili neredeyse hergün onlarca operasyon oluyor .Bir türlü bitmek bilmeyen örgüt kan kaybetsede varligini sürdürmeye devam ediyor .50 sene boyunca Türkiye nin her tarafını, her kurum ve devlet yapısını bir örümcek agi gibi sarmalayıp ele geçiren FETÖ, yeniden ayağa kalkmaya calışıyor .15 temmuz hain darbe girişiminden sonra dağılma sürecine giren ve devlet kurumlarında kan kaybeden FETÖ ,kaybettiği eski gücünü ve itibarını yeniden kazanmak için Altın nesil ve Yeniden Diriliş yapılanması içerisine girdi. Özellikle AKP iktidarına muhalif genç nesil FETÖ‘nün sahte yüzüne hala kanmaya devam ediyor .Bu yeni yapılanmanın aktörlerinden biri de Erkan BOZKURT . Özellikle genç nesli FETÖ içerisine çekmeye çalışan ve muhalif tarafın Z kuşağını hedef olarak seçen Zanlı ve aynı mihvalde birlikte hareket ettikleri bir çok şüpheli şahıs hakkında açılan soruşturmalar tüm hızıyla devam ediyor. Türk polisinin ihbar ve gizli tanik beyanları sonucu harekete geçmesiyle Fetönün yeni Altın Nesil yapılanması ve Yeniden Diriliş oluşumu deşifre oldu .Gecen hafta birçok ilde yapılan FETÖ Operasyonunda onlarca FETÖ  üyesi hakkında gözaltı kararı verilmiş ve büyük bir kısmı yakalanmış ve tutuklanmıştı. Cezaevinde bulunan Fetöcülerin ailelerine maddi ve manevi destek de verdiği polis kayıtlarına geçen   Zanlının bugün Evinde yapılan aramada örgüt mensupları için paketlenmiş gıda ve yine döviz bazında bir miktar para ele geçirildi. Örgüt mensuplarından himmet adı altında para toplayan Zanlı henüz bulunamadı.

Continue Reading

Çok Okunanlar