Connect with us

Gündem

O’nu anmak

Tuğba KİŞMİR 
Rize İl Müftü Yardımcısı

Hiçbir mevcudat yoktu. Bir O vardı. Var etmeyi diledi. “Kün” dedi. Neye “Kün” dediyse o, varlık sahasına çıktı. (Yasin, 36/82.) Her varlığın bir yaratılış sebebi vardı. Tek hücreli canlılardan galaksilere kadar her mahlûk amacını benimsedi, “amenna” dedi, itaat etti. Elbette Allah Teâlâ’nın diğer tüm varlıklardan ayırt ettiği, meleklerden dahi üstün kıldığı, “halifem” (Bakara, 2/30.) diye onurlandırdığı insanın da bir görevi vardı: Kulluk etmek. (Zâriyât, 51/56.) İlk insan ve ilk peygamberden bu yana gelen tüm elçiler kulluğu yani Allah’ı tanımayı, hayatını O’nun gönderdiği ilkeler çerçevesinde tanzim etmeyi, kalbini ve zihnini O’nu anarak diri tutmayı, devamlı O’nun gözetiminde olduğunu murakabe etmeyi öğrettiler. Fakat insan vahiyden uzaklaştıkça bunları unuttu. O hâlde ona kuvvetli bir hatırlatıcı gerekliydi.
“Kuşkusuz ben, yalnız ben Allah’ım! Benden başka tanrı yoktur. O hâlde bana kulluk et, beni hatırında tutmak için namaz kıl.” (Taha, 20/14.)

Allah Teâlâ namaz ibadeti için Kur’an’da “salat, zikir, tesbih” terimlerini ve türevlerini kullanır. (M. Kamil Yaşaroğlu, “Namaz”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, (İstanbul: TDV Yayınları 2006), 32: 350.) Her üç kelimenin de ortak manası “anmak”tır. Fakat bu anış, sadece hatırlamak manasında “zihne getirmek” değil tüm azaları ile ilahi huzurda bulunduğunun farkında olmaktır. 

Namaz ibadeti yalnızca bedenî hareketlerden ve Kur’an kıraatinden ibaret olsaydı çeşitli rahatsızlıklarından dolayı kıyamı, rükûyu hatta secdeyi yapamayanın, maharic-i hurufu eksik ya da ezberi yarım olanın namazdan muaf tutulması gerekirdi. Oysa namazın özü Allah’ı anmak olduğu için kişinin eksiği dahi olsa namaz daveti geçerlidir.    

Kul, namaza doğrulduğunda meleklerin bile gıpta ettiği bir fark ediş/anma ile huzura girer. Meleklerin bir kısmı sûra üfleninceye kadar kıyamda, bir kısmı rükûda, bir kısmı secde hâlinde ibadet ederken ve görevi, sadece Allah’ı zikretmek olan sayısız melek varken Allah tüm bu fiilleri namaz ibadeti içinde cem ederek insanı huzuruna çağırır. (Hakim Ebu Abdullah et-Tirmizi, Kulluk Bilinci ve Namaz, çev. Enver Arpa, Ankara: DİB Yayınları, 2019, 29; Ebu Talib el-Mekki, Kalplerin Azığı, çev. Muharrem Tan, İstanbul: İz Yayıncılık, 2004, 2: 326.) Hem de günde en az beş defa.

Namaz, kul ile Rabbi arasında karşılıklı konuşmadır. (Buhari, Salat, 36.) Nitekim bir hadis-i kutside şöyle buyurulmaktadır: “Namazı kulumla aramda ikiye taksim ettim. Yarısı bana yarısı da kuluma aittir. Kuluma dilediği verilecektir. Bir kul namazda; “Bütün hamd ve sena Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” dediği zaman Allah Teâlâ: “Kulum bana hamdetti.” buyurur. Kul: “O, Rahman ve Rahimdir.” dediğinde, “Kulum beni sena etti.” buyurur. Kul: “Hesap ve ceza gününün hâkimidir.” dediğinde Allah Teâlâ: “Kulum beni ta’zim etti.” buyurur. Kulu: “Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz.” deyince “Bu iş benimle kulum arasındadır.” buyurur. “Bizi dosdoğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil.” dediğinde “Bu dilek kula aittir. Ona istediği verilecektir.” buyurur. (Müslim, Salat, 38.)

Tekbir ile Rabbini büyükleyerek O’nun huzuruna çıkan kul sevinç ile korku hâli yaşar. Sevinçlidir, çünkü Kalu Bela’da verdiği sözün sahibi ile buluşma zamanı gelmiştir. Rabbi, ibadetler arasında özel olarak seçtiği, içinde nice sırlar ve mükâfatlar gizlediği namaza onu beklemektedir. Korku duyar; çünkü yaratıcının yüceliği karşısında kalbi haşyete kapılır ve dudaklarından “Sen eksik sıfatlardan uzaksın Allah’ım! Seni daima böyle tenzih eder ve hamd ederim. Senin adın mübarektir. İzzet ve celalin ne yücedir. Senden başka ilah yoktur.” (Ebu Davud, Salat, 119-120.) sözleri dökülür. Elleri edeple önünde bağlı, boynu bükük, suçlarının farkında olarak ama Yaratıcısının da affını umarak teslimiyet içinde anar onu. (Mekki, Kalplerin Azığı, 2:314.) Sonra Rabbinin azameti ve celali karşısında belini bükerek “Ulu Rabbim her türlü noksanlıktan uzaktır. Allah kendisine hamd edeni işitti, Rabbimiz hamd sanadır.” (Ebu Davud, Salat, 147-148; Müslim, Salat, 28.) der.  Bir taraftan dünya bir taraftan şeytan çekiştirirken eteğinden kibre hakkının olmadığını göstermek, topraktan gelip toprağa gideceğini hatırlamak, Allah’a saygısını sunmak ve O’na yakın olmak için secdeye kapanır. (Muhammed b. Ahmed el-Gazali et-Tûsî, İhyâu Ulûm’id-dîn, çev. Sıtkı Gülle, İstanbul: Huzur Yayınları, 1988, 1: 391.) “Yüce Rabbim her türlü noksanlıktan uzaktır.” (Ebu Davud, Salat, 146-147.) diyerek anışını gerçekleştirir. Artık hüküm zamanı gelmiştir. Elleri dizleri üzerinde başı eğik oturur fakat Yaratıcısını anması bitmemiştir. “Bütün yüceltmeler (tazim) övgüler ve dualar, bütün ibadetler Allah Teâlâ’ya mahsustur.” (Buhari, Ezan, 148.) der. Miracı yâd eder, Hz. Muhammed (s.a.s.)’e ve Hz. İbrahim (a.s.)’a salat ve selam getirir. Kendisi, ailesi ve sevdiklerinin affı için Allah’a yalvarır. Kul, selam vererek Allah’tan gelen bir rahmet ve esenlik ile namazını bitirir. (Tirmizi, Kulluk Bilinci ve Namaz, 52.)

Görüldüğü üzere namaz tekbirden selama kadar O’nu anmaktan ibarettir. Kulun kalbi ancak Allah’ı anarak huzur bulur. (Ra’d, 13/28.) Kişi bir an dahi olsa bunun şuurunda ise o namazı makbul namazlar arasına yazılır. (Gazali, İhyâu Ulûm’id-dîn, 1: 373.) Tasavvuf ehli namazdaki şuuru arttırmak adına namaz kılarken karşısında Kabe’nin, ayaklarının altında sıratın, sağında cennetin, solunda cehennemin, arkasında ölüm meleğinin hazır bulunduğunu tasavvur eder, kılacağı namazın son namaz olduğunu düşünür, korku ve ümit arasında tekbir alırdı. (Gazali, İhyâu Ulûm’id-dîn, 1: 351.)

Mutasavvıflar, namazda kalbin Allah’ı anmaktan başka bir şeyle meşgul olmaması için öfkeli, telaşlı, kaygılı hâllerde kalbin sakinleşmesini beklemeyi tavsiye ederler, namaz esnasında elbiseyle ya da uzuvlarla oynamayı mekruh sayarlar, “Kalbinde huşu olsaydı uzuvlarında da olurdu.” diyerek namaz kılanı uyarırlardı. (Mekki, Kalplerin Azığı, 2:316-317.) Kalbin yalnızca Allah ile hemhâl olmasını namazın makbuliyet şartı olarak kabul ederler, şeklen kılınıp kalben başlanmamış namazların Allah tarafından kıyamete kadar askıda bekletileceğini, kıyamet günü bu namazlardan uygun görülenlerin kabul edileceğini ifade ederlerdi. (Tirmizi, Kulluk Bilinci ve Namaz, 66.)

Allah Teâlâ, vaktini ve şartlarını gözeterek namaza yönelen, namazda olduğu bilincini kalbinde ve zihninde diri tutan, kendisini yüceltip anan kulunu sever ve sevdiği kuluna yakınlaşır. Öyle ki hadis-i kutside belirtildiği üzere onun işiten kulağı, gören gözü, sımsıkı tutan eli ve yürüyen ayağı olur. (Buhari, Rikak, 38.) Yani kul, Allah’ın gözetiminde bulunduğunun bilinciyle O’nun razı olduğu hâllere ve amellere yönelir. Böyle bir kul için verilen müjde ise bellidir: “Firdevs cennetine varis olacaklar ve orada ebedi kalacaklardır.” (Mü’minûn, 223/11.)

Kaynak: Diyanet Haber

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Davut Türkoğlu: Hizmet Sektöründe Yapay Zekayı Pulkon ile Entegre Ediyoruz

Pulkon, sunduğu yenilikçi çözümlerle sektörde fark yaratmaya devam ediyor. Güvenlik, istihdam ve entegre tesis yönetimi alanlarında geliştirdiği hizmetlerle, iş dünyasına modern ve akıllı çözümler sunuyor.

Başarısının temelinde, 10 yılı aşkın sektörel deneyime sahip uzman ekibi ve ileri teknoloji odaklı vizyonu bulunan Pulkon, en güncel trendleri takip ederek fark yaratıyor. Güvenlik, istihdam ve tesis yönetimi alanlarındaki akıllı çözümleri sayesinde, hem yerel hem de uluslararası müşterilerinin güvenini kazanmayı başarıyor.

Şirketin başarısının arkasındaki isim Davut Türkoğlu, “Yapay zekâ sadece teknolojik bir gelişim değil, aynı zamanda iş yapış şeklimizi dönüştüren bir güç. Pulkon olarak, bu dönüşümün iş dünyasında yarattığı değişimi en iyi şekilde değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Pulkon, yalnızca yerel pazarda değil, küresel arenada da varlık göstermek için çalışmalarını sürdürüyor. Şirketin vizyonu, yenilikçi hizmetlerini dünya çapında sunarak sektörde öncü bir konum elde etmek.

Teknolojik çözümlerle desteklenen hizmetleriyle öne çıkan Pulkon, yapay zeka tabanlı sistemler ve entegre hizmet anlayışıyla müşterilerine maksimum verimlilik sağlamayı hedefliyor. Güvenlik, istihdam ve tesis yönetimi alanlarında geliştirdiği çözümler, işletmelere değer katıyor.

Davut Türkoğlu, Pulkon’un sunduğu hizmetlerin önemine vurgu yaparak, “Pulkon Güvenlik Hizmetleri, deneyimli kadrosu ve yapay zeka destekli analiz sistemleri sayesinde tehditleri önceden tespit ederek riskleri minimize ediyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl bir işletmede şüpheli aktiviteleri belirleyen sistemimiz, büyük bir maddi kaybın önüne geçti. Pulkon İnsan Kaynakları, iş ve işçi eşleştirme sürecinde yapay zeka destekli algoritmalar kullanarak doğru yetenekleri en uygun pozisyonlarla buluşturuyor. Bu sayede bir teknoloji firması, sadece iki hafta içinde ihtiyacına uygun yazılımcı ekibini oluşturdu” dedi.

Ayrıca Pulkon Entegre Tesis Yönetimi Hizmetleri, enerji tasarrufu ve operasyonel verimlilik konularında çağdaş çözümler sunuyor. Türkoğlu, “Bir otel grubu için sunduğumuz tesis yönetimi hizmetleri, operasyonel süreçlerde mükemmeliyet sağlarken misafir memnuniyetinde %25’lik bir artış kaydedilmesini sağladı” ifadelerini kullandı.

Yolculuğuna yerel bir firma olarak başlayan Pulkon, küresel bir marka olma hedefiyle ilerlemeye devam ediyor. Müşteri güvenliği, operasyonel verimlilik ve memnuniyet odaklı yaklaşımıyla modern iş dünyasına değer katan Pulkon, 2026 yılının ilk çeyreğinde uluslararası pazarda genişlemeyi planlıyor.

Continue Reading

Gündem

Bağımsız Kamu Sendikaları Platformu Kuruldu!

Ankara’da bir araya gelen 11 sendika, kamu çalışanlarının hak kayıplarına karşı ortak mücadele etmek amacıyla Bağımsız Kamu Emekçileri Platformu’nu kurduklarını duyurdu.

Kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik ve sosyal hak kayıplarına dikkat çekmek amacıyla bir açıklama yayımlayan BAK-SEN, BİZİM SEN, DEB-SEN, DES, EĞİTİM SÖZ SEN, HEP-SEN, LİYAKAT SEN, SAY-SEN, ÜNİ-PER-SEN, TÖBSEN ve TÖS sendikaları, yıllardır çözülemeyen sorunlara çözüm üretmek ve gerçek sendikacılık anlayışını güçlendirmek için güçlerini birleştirdi.

Platform adına yapılan açıklama şöyle; 

Basına ve Kamuoyuna,

Yaşadığımız süreçte, memurların başta ekonomik kayıplar olmak üzere ciddi hak kayıpları yaşadığı ortadadır. En son yapılan maaş zammında da görüldüğü üzere, memurlar yoksulluk sınırında yaşamaya zorlanmaktadır. Daha da vahim olan ise, iktidarın bu durumu sözde sendikalar üzerinden, özünde ise iktidarın arka bahçesine dönüşmüş yapılardan faydalanarak gerçekleştirmesidir.

Bizler, bu ülkenin üreten, halkını ve vatanını seven, Cumhuriyet değerlerini sahiplenen ve halkın refah içinde yaşamasını isteyen sendikalarız. Sendikaların görevi, üyelerinin mesleki, sosyal, özlük ve ekonomik haklarını savunmaktır. Ancak gelinen noktada, özellikle siyasi aidiyetler üzerinden sendikacılık yapanlar, halkın üreten gücünü sefalet yaşamına mahkûm etmenin bir aracı olarak kullanılmaktadır.

Ayrıca, tüm iş kollarında memurların yıllardır kemikleşmiş ve bir türlü çözüme kavuşturulamayan sorunlar yaşadığı açıktır. Bizler, aşağıda isimleri yer alan sendikalar olarak, kamu emekçilerinin kalıcı hale gelmiş sorunlarının çözümü ve bundan sonra yaşanabilecek sorunlara karşı ortak bir irade oluşturmak, gerçek sendikal mücadeleyi büyütmek amacıyla bir araya geldik. Ankara’da yaptığımız toplantı sonucunda, İlkeli Birliktelik ışığında Bağımsız Kamu Sendikaları Platformu adıyla bir platform kurduğumuzu ilan ediyoruz.

Ayrıca belirtmek isteriz ki, bu ülkede işçiler, emekliler, memurlar ve hatta işsizler birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Dolayısıyla platformumuz, tüm emek kesiminin sesi olacaktır.

Saygılarımızla,

BAK-SEN, BİZİM SEN, DEB-SEN, DES, EĞİTİM SÖZ SEN, HEP-SEN, LİYAKAT SEN, SAY-SEN, ÜNİ-PER-SEN,TÖBSEN, TÖS

BAĞIMSIZ KAMU EMEKÇİLERİ PLATFORMU YÜRÜTME KURULU

Continue Reading

Gündem

FETÖCÜ Erkan BOZKURT SIRRA KADEM BASTI

FETÖ ile ilgili neredeyse hergün onlarca operasyon oluyor .Bir türlü bitmek bilmeyen örgüt kan kaybetsede varligini sürdürmeye devam ediyor .50 sene boyunca Türkiye nin her tarafını, her kurum ve devlet yapısını bir örümcek agi gibi sarmalayıp ele geçiren FETÖ, yeniden ayağa kalkmaya calışıyor .15 temmuz hain darbe girişiminden sonra dağılma sürecine giren ve devlet kurumlarında kan kaybeden FETÖ ,kaybettiği eski gücünü ve itibarını yeniden kazanmak için Altın nesil ve Yeniden Diriliş yapılanması içerisine girdi. Özellikle AKP iktidarına muhalif genç nesil FETÖ‘nün sahte yüzüne hala kanmaya devam ediyor .Bu yeni yapılanmanın aktörlerinden biri de Erkan BOZKURT . Özellikle genç nesli FETÖ içerisine çekmeye çalışan ve muhalif tarafın Z kuşağını hedef olarak seçen Zanlı ve aynı mihvalde birlikte hareket ettikleri bir çok şüpheli şahıs hakkında açılan soruşturmalar tüm hızıyla devam ediyor. Türk polisinin ihbar ve gizli tanik beyanları sonucu harekete geçmesiyle Fetönün yeni Altın Nesil yapılanması ve Yeniden Diriliş oluşumu deşifre oldu .Gecen hafta birçok ilde yapılan FETÖ Operasyonunda onlarca FETÖ  üyesi hakkında gözaltı kararı verilmiş ve büyük bir kısmı yakalanmış ve tutuklanmıştı. Cezaevinde bulunan Fetöcülerin ailelerine maddi ve manevi destek de verdiği polis kayıtlarına geçen   Zanlının bugün Evinde yapılan aramada örgüt mensupları için paketlenmiş gıda ve yine döviz bazında bir miktar para ele geçirildi. Örgüt mensuplarından himmet adı altında para toplayan Zanlı henüz bulunamadı.

Continue Reading

Çok Okunanlar