Connect with us

Gündem

Asra yemin olsun!

Nagihan AYDIN
İstanbul Beylikdüzü Kur’an Kursu Öğreticisi

İnsan kendini kuşatan fıtri özellikleriyle dünyaya gelir. Duyularla görünür ve algılanır kabul edilen dış dünyada önce tıpkı bir hayalet edasındadır. Etrafını kuşatan her ne varsa zamanla onların koku ve dokusuyla şekillenir. Duygu ve düşüncelerinin şekillendiği, eylemlerinin bir anlam kazandığı kalıplarla örülür. Bu kalıplar ise insanın yaşantısı boyunca özünde çekileceği ve aidiyet hissedeceği varlık sebeplerinin mıknatıslarıdır. Bu çekim insanı dünya yolculuğunda insan-ı kâmil zirvesine iletecektir.

Yüce Rabbimiz diğer canlılardan özellikte üstün yarattığı insanı türlü nimetlerle donatmıştır. Fıtrat özelliklerinin yanı sıra ona öyle rızıklar vermiştir ki insan bu nimetleri doğru ve etkin kullanma aynı zamanda da kaybetmeme eğiliminde olmalıdır. Sorumluluk bilinciyle kuşatılmış insan fıtratı doğru işlediğinde bu şuur, insan nefes aldığı müddetçe çalışacak ve dış dünya ile insan arasında en doğru etkileşimi sağlayacaktır. 

Yeryüzü insan için donatılmış bir rızık âlemidir. Rızık maddi olabileceği gibi manevi de olabilir. Öyle rızıklar vardır ki gerçek mutluluğun kapısını açan anahtarın dişlilerini oluştururlar. Sevgi, şefkat, merhamet, hilm bunların bir kısmıdır. Görünmeyen bu dişliler doğru kapıların aralanmasında en önemli anahtardır. Ruh elbisesini süsleyen her güzel rızık şükrü gerektirdiği gibi bunların yok olmaması için de bir çabanın gerektiği muhakkaktır. Şüphesiz insan için en önemli ve değerli rızıklardan bir tanesi de zamandır.

Zamanın önemine vurgu yapan Asr suresinin ilk ayetinde bu rızka yemin edilerek Rabbimiz tarafından bize önemi bir daha hatırlatılmıştır. Asr kelimesi bazı farklı anlamlara gelir. Bunların içinde mana bakımından en uygun olanı “mutlak zaman’’ olarak ifade edilenidir. Mutlak zaman her şeyden önce içinde bulunulan ve değeri bilinmesi gereken anı ifade eder. Bu zaman dilimi geçmiş için muhasebe, gelecek için ise yeni güzelliklerin oluşacağı eylemlerin ilk kıpırtılarıdır. İçinde bulunduğu zamanı etkin kullanan, kulluk bilinciyle hareket eden insanların zamanı doğru kullanmış olacağı açıktır. 

Zaman, içinde zaman ötesi olan Allah Teâlâ’nın yaratma, yok etme, rızık verme, alçaltma, yükseltme gibi kendi varlığını ve sonsuz kudretini gösteren fillerin tecelligâhıdır. İnsan açısından da ömür diye ifade edilen bir süreç olmasının yanında oradaki seçimlerinin, imkânlarının ve fırsatlarının alanı olarak ifade edilebilir. Bu yönüyle bakıldığında zaman son derece önemli ve dikkat edildiğinde insan için gafletle nefes alıp vermekten kurtulmada en değerli uyarıcıdır. Hüsranı oluşturan insanın kendisidir ve zaman her dönem kutsal ve değerlidir. Çünkü zaman, insan ömrünü ifade etmede iyi ve kötüyü, güzel ve çirkini, hastalık ve sağlığı, ümit ve ümitsizliği kısacası insan fiillerine şekil veren bütün yönelimlerin kilit noktasını oluşturur. Bu türlü önemli olan bir nimete kayıtsız kalmaması için Peygamberimiz (s.a.s.) de veciz sözleriyle ashabını uyarmıştır: “İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.” (Buhari, Rikâk, 1.) Bu ihtar doğru kullanılan ve kıymeti bilinenle, ziyan edilmiş arasındaki derin çizgiyi de gözler önüne sermiştir. 

Zamanı etkin ve anlamlı kılmada Yüce Allah biz insanlara reçeteyi yine aynı surede göndermiştir. Zamanın yanlış kullanımından kaçınmak ve onu etkin ve faydalı kılmak bazı içsel olgulara bağlıdır. Surede ilk olarak imana değinilmiş ve akabinde salih amel ve irade ile bunu belli etme kısmı tatbik olunmuştur. İnsan için hatları apaçık olan bu kazanç dünya ve ahiret saadetinin ilk basamağını teşkil eder. İman ile hayatını anlamlı kılan insan, salih amelleriyle dünya ve ukbada kendisine mutluluk verecek geçişler içinde mutlak sona birikim yapmıştır. İnsanın gerçek insan olma yolculuğundaki ilk bilinç durağı ve ona anlam katan en önemli zırhı şüphesiz fıtratına kodlanan imanıdır. İmanla gün yüzüne çıkan bütün ahlaki değerler sayesinde eylemlerinde de olumlu bir yöne gidecektir. Erdemli olana talip olma ve onu gerçekleştirme yine aynı kaynağın tezahürüdür. İman ve salih amel Allah Teâlâ’nın kulları üzerinde bir hakkı olup imanla buluşan ve salih amel işleyen insanların bu hakkı sahibine verdiğini ifade edilebiliriz.

İnsanı hüsrana uğratmayacak ve zamanı verimli hâle getirecek bazı kavramlar da Asr suresinin dikkat çeken kısımlarıdır. Surede zikredilen hakkı ve sabrı tavsiye etmek insanın sosyal kimliği açısından önemli bir manevi değer boyutunu ifade etmektedir. Eğer yapılabilirliği olan (soyut değil tecrübi) bir değerse bu insanı harekete geçirecek bir içgüdü olacaktır. Çünkü Hilmi Ziya Ülken’e göre değer ortak bir manevi alanı ifade ederek, ister içimizde ister dışımızda olsun tespit edildiğinde değer olarak ifade edilir. İnsan, hakkı ve sabrı tavsiye ederek diğer insanlara olan hakkını iade etmiş olur ki bu da onun toplum içinde sorumluluk bilincinin yerine getirilmesi sahasıyla ilgilidir. Sure içinde zikredilen iki manevi değer kişi tarafından gerçekleştirildiği takdirde hem görev nispetinde hem de salih amel sergilemede başarıya ulaşmaya yakınlaştıracaktır. 

İnsanın kurtuluşu için değinilen konular bağlamında Asr suresi için İmam Şâfiî’nin “Şayet Kur’an’da başka bir şey nazil olmasaydı, şu pek kısa sure bile insanlara yeterdi. Bu sure Kur’an’ın bütün ilimlerini kucaklıyor.” dediği nakledilmiştir. 

Yine Mehmet Akif Ersoy’un Asr suresinde zikredilen kavramlara dikkat çektiği dizeleri şöyledir:

“Hâlikin nâ-mütenâhî adı var en başı Hak
Ne büyük şey kul için hakkı tutup kaldırmak
Hani ashâb-ı kirâm ayrılalım derlerken
Mutlaka sûre-i ve’l-Asr’ı okurmuş bu neden?
Çünkü meknûn o büyük sûrede esrâr-ı felâh
Başta îmân-ı hakîkî geliyor sonra salâh
Sonra hak sonra sebât: İşte kuzum insanlık
Dördü birleşti mi yoktur sana hüsrân artık”

Ahlaki yükümlülüklerin yerine getirilmesinde yol gösterici ve içerdiği öğütlerle mana bakımından oldukça geniş bir içeriğe sahip olan Asr suresi, kısa bir sure olsa da anlam zenginliği olarak insan idrakini oldukça kuşatıcı bir etkiye sahiptir. Zamanın değeri ve onu anlamlı kılma noktasında insan için son derece kritik uyaranların olduğu sure, küreselleşme ve teknolojinin tahribatıyla unutulan zaman kavramına en büyük nüktedir. 

Kaynak: Diyanet Haber

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Bağımsız Kamu Sendikaları Platformu Kuruldu!

Ankara’da bir araya gelen 11 sendika, kamu çalışanlarının hak kayıplarına karşı ortak mücadele etmek amacıyla Bağımsız Kamu Emekçileri Platformu’nu kurduklarını duyurdu.

Kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik ve sosyal hak kayıplarına dikkat çekmek amacıyla bir açıklama yayımlayan BAK-SEN, BİZİM SEN, DEB-SEN, DES, EĞİTİM SÖZ SEN, HEP-SEN, LİYAKAT SEN, SAY-SEN, ÜNİ-PER-SEN, TÖBSEN ve TÖS sendikaları, yıllardır çözülemeyen sorunlara çözüm üretmek ve gerçek sendikacılık anlayışını güçlendirmek için güçlerini birleştirdi.

Platform adına yapılan açıklama şöyle; 

Basına ve Kamuoyuna,

Yaşadığımız süreçte, memurların başta ekonomik kayıplar olmak üzere ciddi hak kayıpları yaşadığı ortadadır. En son yapılan maaş zammında da görüldüğü üzere, memurlar yoksulluk sınırında yaşamaya zorlanmaktadır. Daha da vahim olan ise, iktidarın bu durumu sözde sendikalar üzerinden, özünde ise iktidarın arka bahçesine dönüşmüş yapılardan faydalanarak gerçekleştirmesidir.

Bizler, bu ülkenin üreten, halkını ve vatanını seven, Cumhuriyet değerlerini sahiplenen ve halkın refah içinde yaşamasını isteyen sendikalarız. Sendikaların görevi, üyelerinin mesleki, sosyal, özlük ve ekonomik haklarını savunmaktır. Ancak gelinen noktada, özellikle siyasi aidiyetler üzerinden sendikacılık yapanlar, halkın üreten gücünü sefalet yaşamına mahkûm etmenin bir aracı olarak kullanılmaktadır.

Ayrıca, tüm iş kollarında memurların yıllardır kemikleşmiş ve bir türlü çözüme kavuşturulamayan sorunlar yaşadığı açıktır. Bizler, aşağıda isimleri yer alan sendikalar olarak, kamu emekçilerinin kalıcı hale gelmiş sorunlarının çözümü ve bundan sonra yaşanabilecek sorunlara karşı ortak bir irade oluşturmak, gerçek sendikal mücadeleyi büyütmek amacıyla bir araya geldik. Ankara’da yaptığımız toplantı sonucunda, İlkeli Birliktelik ışığında Bağımsız Kamu Sendikaları Platformu adıyla bir platform kurduğumuzu ilan ediyoruz.

Ayrıca belirtmek isteriz ki, bu ülkede işçiler, emekliler, memurlar ve hatta işsizler birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Dolayısıyla platformumuz, tüm emek kesiminin sesi olacaktır.

Saygılarımızla,

BAK-SEN, BİZİM SEN, DEB-SEN, DES, EĞİTİM SÖZ SEN, HEP-SEN, LİYAKAT SEN, SAY-SEN, ÜNİ-PER-SEN,TÖBSEN, TÖS

BAĞIMSIZ KAMU EMEKÇİLERİ PLATFORMU YÜRÜTME KURULU

Continue Reading

Gündem

FETÖCÜ Erkan BOZKURT SIRRA KADEM BASTI

FETÖ ile ilgili neredeyse hergün onlarca operasyon oluyor .Bir türlü bitmek bilmeyen örgüt kan kaybetsede varligini sürdürmeye devam ediyor .50 sene boyunca Türkiye nin her tarafını, her kurum ve devlet yapısını bir örümcek agi gibi sarmalayıp ele geçiren FETÖ, yeniden ayağa kalkmaya calışıyor .15 temmuz hain darbe girişiminden sonra dağılma sürecine giren ve devlet kurumlarında kan kaybeden FETÖ ,kaybettiği eski gücünü ve itibarını yeniden kazanmak için Altın nesil ve Yeniden Diriliş yapılanması içerisine girdi. Özellikle AKP iktidarına muhalif genç nesil FETÖ‘nün sahte yüzüne hala kanmaya devam ediyor .Bu yeni yapılanmanın aktörlerinden biri de Erkan BOZKURT . Özellikle genç nesli FETÖ içerisine çekmeye çalışan ve muhalif tarafın Z kuşağını hedef olarak seçen Zanlı ve aynı mihvalde birlikte hareket ettikleri bir çok şüpheli şahıs hakkında açılan soruşturmalar tüm hızıyla devam ediyor. Türk polisinin ihbar ve gizli tanik beyanları sonucu harekete geçmesiyle Fetönün yeni Altın Nesil yapılanması ve Yeniden Diriliş oluşumu deşifre oldu .Gecen hafta birçok ilde yapılan FETÖ Operasyonunda onlarca FETÖ  üyesi hakkında gözaltı kararı verilmiş ve büyük bir kısmı yakalanmış ve tutuklanmıştı. Cezaevinde bulunan Fetöcülerin ailelerine maddi ve manevi destek de verdiği polis kayıtlarına geçen   Zanlının bugün Evinde yapılan aramada örgüt mensupları için paketlenmiş gıda ve yine döviz bazında bir miktar para ele geçirildi. Örgüt mensuplarından himmet adı altında para toplayan Zanlı henüz bulunamadı.

Continue Reading

Gündem

PKK-HDP DESTEKÇİSİ Ümit BİLİR SIRRA KADEM BASTI

1980’li yıllardan sonra dağda başlattığı Silahlı direnişi 1990 lı yıllarda kırsala taşıyan ve siyasi örgütlenmeye giden PKK, dönem dönem yeni isimlerle kurulan kürt kökenli siyasi partilerin destekçisi oldu.

Son zamanlarda kurulan HDP de bir siyasi parti gibi görünsede ,terör örgütü PKK nin siyasi kanadı gibi calışıyor .Son zamanlarda HDP üyesi olup da PKK ile maddi ve manevi bağları olan bir çok kişi hakkında soruşturma açıldı. Kolluk kuvvetlerince ve istihbarat ekiplerince yapılan teknik takip ve araştırmalarda Ümit BİLİR isimli şahsın yurt dışına çıkmadan önce Türkiye de Cezaevinde olan PKK yandaşlarının ailelerine maddi ve manevi destek verdiği ortaya çıktı. Neredeyse bu terör örgütü yandaşlarının kiralarını bile ödeyecek kadar aralarında sıkı bağ oluştuğu anlaşılan Ümit BİLİR in evinde yapılan Jandarma baskınında çok sayıda örgütü destekleyici kitaplar, broşürler, Yardım kolileri ve bir miktarda para ele geçirildi. Pkk tandaslı gösteri ve yürüyüşleri organize ettiği, PKK ve HDP arasında iletişim sağladığı, Türkiye Cumhuriyetini ve Cumhurbaşkanını aşağılayıcı söylemleri slogan olarak kullandığı ve sosyal medyada Devleti ve iktidar partisi AKP yi aşağılayıcı miting ve gösterilerde aktif rol aldığı anlaşılan sırra kadem basmıştı.Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açılan zanlı hakkında Bingöl Sulh Ceza Mahkemesi tarafından Yakalama kararı çıkarıldı. Türk istihbarak ekiplerince Avrupada yapılan çalısmada zanlının izine Belçika da rastlandı.Belçika daki kürt festivallerinde görüntülenen zanlının Türkiye aleyhine organize edilen gösterilerin de neredeyse mimari oldu. HDP ve PKK kardeşliğinin en bariz örnegi olan zanlı ve diger örgüt mensuplarının kirli ilişkiler ağı bir bir çözüyor. Son zamanlarda örgütün dağ kadrosuna yapılan operasyonlarda çok büyük başarı sağlanmış ve örgüt büyük ölçüde dağ ve kırsalda tasviye edilmişti. Sağ olarak ele geçirilen militanların yargılamaları devam ederken örgütün şehir içi yapılanması,Yurtdışı yapılanması ve siyasi ayağı aktif olarak eylemlerine devam etmekte .Doğu ve güneydoğu bölgesinde özellikle genç neslin örgütsel faaliyetler içerisinde bulunuyor olmaları tehlikenin boyutunu gösteriyor aslında.

Continue Reading

Çok Okunanlar